
Sosyal adalette denge sağlanmazsa, sosyal politikaların yerine merhamet politikaları geçer. Avuç açanlar çoğalır, sadaka dağıtanlar azalır. Hiçbir dönemde bu kombinasyon uzun süre iyi yürümemiştir.
Herkesi kucaklamalı
Toplum politikaları kuşak politikalarıdır. Çocuk, genç, yaşlı ve onların yaşam dönemine bağlı özel ihtiyaçlarını göz önüne alıp, bütün kuşakları kucaklayamıyorsa, orada sosyal politikadan söz ememek daha dürüst bir davranış olur.
Yaşlıya saygı
Kültürüyle övünenler, o kültürü kendilerine bırakanlara iyi bir yaşamı güvence altına almadıkça „ataya saygı“ anlamından çok şey kaybeder.
Yeni perspektif
Sosyal politikaların toplumsal yaşlanma olgusuna vermesi gereken cevaplar nelerdir? Yaşlanma süreçlerine sosyal politik müdahalelelerde neleri hesaba katmak gerekir? Yaşam durumu nedir? Yaşlanan bireylerin „oyun alanı“ denildiğinde, bundan ne anlamak gerekir? Bu tür sorulara cevaplar vermek suretiyle demografik değişimler ve sosyal politikalar arasındaki ilişkiler „sosyal devlet“ kavramına odaklı olarak daha iyi anlaşılabilir.

Sosyal adaletsizlik yok edilmeli
Sosyal eşitsizlik kavramından hareket ederek sosyal politikalar ve sosyal adalet arasındaki ilişkileri tartışabiliriz. Sosyal eşitsizlik kavramı ile sosyal adaletsizlik kavramı arasındaki farkları, sosyal devletin anlamı ve görevleri üzerinde durarak, sadece gerontolojik açıdan değil, toplumsal gelişme ve demokratikleşme açısından da bunların önemli konular oldukları gösterilebilir.

Yaşlılara yönelik sağlık politikaları
Yaşlanan toplumda sağlık politikaları ve hizmetlerinin, genç toplumdaki sağlık politikaları ve hizmetlerinden daha önemli olduğunu söyleyemeyiz. Daha ziyade yaşlanan toplumlarda sağlık hizmetlerindeki değişen ihtiyaçların ve ağırlık noktalarındaki kaymaların göz önüne alınması gerekir. Demografik yaşlanmaya bağlı olarak çoğalan yaşlı kronik hastaları, Azheimer hastalarını, engellilik ve bakıma muhtaçlık sorunuyla karşı karşıya olan yaşlıları ve ailelerini dikkate alan sağlık politikalarına yönelmekten başka alternatif yoktur.
