
Benim penceremden Türkiye
Düşüncelerin çözüme katkı sağlayabilmesi için, yaratıcı yeteneklerle birleşmeleri gerekir. Farklı grupları göz önüne alarak ihtiyaçlarını birbiriyle bağlayan yaratıcılığımızı kullanmalıyız. Eğer düşünceler girişim yaratamıyorsa, bunların bir değeri yoktur.
Oyun Alanları Dar İnsanlar
Paslaşmayı bilmeyen oyuncularla maç kazanılamaz. Ama oyuncuların paslaşabilmeleri sadece isteğe ve bilmeye bağlı değildir, saha koşullarını da dikkate almak gerekir.
Yaşam alanlarımızı „oyun alanı“ olarak kabul edersek, hepimizin aynı sahada oynamasının mümkün olamayacağını anlarız. Yaşam dönemine göre oyun alanımız değişir. Penceremden bakınca farklı sahalarda koşturması gerektiği halde aynı çamurlu sahada oynayanları görüyorum. Çocuk, genç, yaşlı, engelli engelsiz, sağlıklı, hasta, hepsine bir tek saha açılmış, orayı paylaşmaya çalışıyorlar.
İnsanı sahaya değil, sahayı insana uydurmak gerekiyor
Yaşamından memnun insanları çoğaltabilmenin yolu, onlara uygun olan oyun alanları yaratabilmektir. Bunun ilk adresi sosyal politikalardır. Yaşına, fiziksel ve zihinsel durumuna uygun sosyal ve fiziksel alanlar yaratarak, insana ömür boyu gelişme şansı tanımak ve bunu azami düzeye çıkarmak gerekiyor.